Gençlerin illegalizm hastalığının nedeni

Hepimiz sokağa çıkıyoruz(Evde Kal!), bir çok genci grup şeklinde köşelerde takılırken görüyoruz. Bu gençler sağa sola bakış atıyor, aralarında sürekli illegal hakkında konuşuyorlar, uyuşturucu kullanıyorlar, kimisi silah taşıyor. Peki neden? Özellikle son yıllarda artan illegal konulu diziler tabi ki bu durumun oluşmasında çok etkili. Sadece dizilerin olması değil, dizilerin içerikleri de çok etkili. İllegal konulu... Continue Reading →

Samimiyet

Barış kardeşim/Kınık Koruboğazı Yaylası/Haziran 2018 Bahsedeceğim samimiyet; iki insan arasında ki ilişkinin içtenliği değil. Bahsedeceğim samimiyet bir insanın eylemlerini gerçekleştirirken ki içtenliği. Günümüzde sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla beraber televizyondan seyrettiğimiz siyasetçilere veya ünlülere özgü olan ikinci bir kimlik insanlarda türedi; sanal kimlik.Bireyler artık tamamen sosyal medyada ki gelişimi için bir şeyler yapıyor. Instagramda story atmak için... Continue Reading →

Korku ve cesaret

Braveheart(son sahne) Korku ve cesaret. İnsanları sıfatlandırmaya ve sınıflandırmaya yarayan, zıt gibi görünen iki kelime. Toplumumuzun büyük çoğunluğu "korkak", küçük bir dilimi ise "cesur". Bana kalırsa bu iki kelime birbirini tamamlayan iki evrenin ismidir. Korku evresi; "bir tehlikenin uyandırdığı kaygıdır". Eyleme geçmekten, bir haksızlığa ses çıkarmaktan korkarız. Belki eyleme geçmekten korktuğumuz sürece hayatlarımızda güzel şeyler... Continue Reading →

Bir şeyleri asla anlatamamak

Dünyanın en kötü hissi sanırım. İçinde o kadar çok kalp kırıklığı, gerçeklememiş hayaller ve gerçekleşmesini istediğin hayaller olur ama kimseye anlatamazsın. Zaten anlatabilsen de yargılarlar. Sadece oturup dinleyecek biri olsa belki anlatılabilir ama anlatabilirken kafasını bile sallamadan dinleyecek biri olmalı. Belki öyle biri olsa da anlatamazsın. Hep bana anlattılar ama ben hiç anlatamadım. Anlatmayıda denedim,... Continue Reading →

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine

Hayatımıza şöyle dönüp baktığımızda hep tek başımıza olduğumuzu görürüz veya görmek isteriz. Kimimiz hayatında hep tek başına bir şeylerle baş etmek zorunda kalmasıyla gurur duyar. Aslında haklılık payı vardır çünkü maalesef çok daha güzel bir his bazılarımızla tanışmamıştır. İnsan tabi ki bir ağaç değil. Ağaçlar gibi her zaman ve her durumda aynı yerde kalamıyoruz. Ancak... Continue Reading →

İnsanı başarıya ulaştıran şey

Aslında bahsetmek istediğim şey birçok kez karşımıza çıktı ama çoğumuz buna, bu hisse dikkat etmedik, anlamadık. Tabi ki başarı ve büyük işler başarma yolunda birçok şey gerekir. İnanç, tutku ve en önemlisi sabır... Fakat o annelerimizin babalarımızın söylediği "garibanın çocuğu okuyor" klişesini ortaya çıkaran "Çobandı doktor oldu!" hikayelerinin gerçekleşmesini sağlayan şey "sorumluluk"tur. Kendine, herhangi birine... Continue Reading →

Hatalar, özür dilemek ve pişmanlık

Hepimiz "hata" yapıyoruz. Çoğu kişi konuştuğu kelimelerin ya da davranışlarının sonuçlarını düşünmeden eylemler gerçekleştiriyor. Yine çoğu kişi "hata" dediğimiz eylemleri tekrar tekrar yaparak "hata" olmaktan çıkarıyor. Eylemlerinin sonunda da sadece bir özür diliyor. Sadece bir özür dedim çünkü bir insanın yüzüne bakınca pişmanlık görmedikten sonra özür dilemek sadece iki sözcük, bir sözdür. Sözler rüzgardır. Kalbi... Continue Reading →

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑