Hepimiz sokağa çıkıyoruz(Evde Kal!), bir çok genci grup şeklinde köşelerde takılırken görüyoruz. Bu gençler sağa sola bakış atıyor, aralarında sürekli illegal hakkında konuşuyorlar, uyuşturucu kullanıyorlar, kimisi silah taşıyor. Peki neden?
Özellikle son yıllarda artan illegal konulu diziler tabi ki bu durumun oluşmasında çok etkili. Sadece dizilerin olması değil, dizilerin içerikleri de çok etkili. İllegal konulu dizilerin karakterleri iyi rollerde gösteriliyor. Örneği Sıfır1 dizisinde gençler ellerde keleşle geziyor fakat uyuşturucu ile “savaş”tıkları için seyirciye iyi olarak sunuluyor. Çukur dizisinde adam öldürüyorlar fakat kendileri gibi aynı illegal işlerle uğraşan adamlarla savaşırken ufak bir iyilik yapsalar dahi seyirciler onları seviyor, onlara özeniyor. Özellikle Çukur dizisinde başrollerde toplum tarafından sevilen oyuncuların kullanılması özenme, sevme konusunda çok etkili.
Eskiden bu tarz diziler tabi vardı fakat cidden bir racon üzerine oturtulmuş ve gerçeğe dayanan dizilerdi. Günümüz dizileri ise adeta illegal bir gençlik yaratma çabasında. Örneğin Kurtlar Vadisi dizisinde karakterler her zaman yaşça büyük kişilerdi. Çukur ve Sıfır1 dizilerinde ise karakterlerin geneli gençlerden oluşuyor.
Bu dizilerin, gençlerin illegalizme özenmesinde etkisi göz ardı edilemez. Fakat bu özenmenin altında sosyal ve psikolojik nedenlerde yatıyor. Biraz da bu psikolojik ve sosyal nedenlerden bahsedelim. Gençler sokağa çıkıyor ve zaten ezelden beri var olan illegal grupları görüyor. Bu gençlerin bir ailesi var; ablası, abisi, kardeşi, annesi, babası. Bu gençler sokağa ailesinden biri veya kendisi çıktığında güvenli olmasını istiyor, kimse ablasına laf atmasın istiyor. Düşünüyor ki ben bu güvenliği tek başıma sağlayamam ve o gençler illegal gruplara dahil oluyor. Zaten zamanla “yaşadığın gibi inanırsın” felsefesi ile çoğu genç bu bataklıkta yitip gidiyor. Bu gençler bir gruba dahil olmak istiyorlar, bu gençler farklı olmak istiyorlar, bu gençler “saygı duyulmak” değil, “korku duyulmak” istiyorlar. Sokaklarda isimleri konuşulsun istiyorlar.
Peki ne yapılmalı?
Bu konuda en büyük iş devlete düşüyor. Dizilerde illegalizmi sempatik göstermek yerine illegalizmin karanlık yönü gösterilmelidir. Ülkede müzik sektörü dahi illegalizm üzerine şarkılar üretiyor, çünkü artık talep bu. Artık müzik sektörüne dahi devlet el atmalıdır. Okullarda sosyallik üzerine dersler verilmeli, gençlere rol model olacak, başarılı, topluma faydalı insanlar, gençlerin “gözüne sokulmalı”. Bu başarılı, faydalı insanlar okullarda konferanslar vermeli, sohbetler düzenlemeli, atölye çalışmaları yapmalı. Daha fazla spor, edebiyat, sanat, tarih, fen vb. alanlara gençler yönlendirilmeli. Bu yönlendirmenin en basit yolu yarışmalar, etkinlikler düzenlemektir. Gençlere “korku” ile “saygı”nın farkı öğretilmelidir.
Ülkede bu kadar uzman varken eminim onlar çok daha fazla çözüm düşünebilir. Devletimiz acilen bu duruma el koymalıdır yoksa devletin, toplumu iç savaşa hazırladığını düşünmeye başlayacağım. Bu konuda bizde Türk milletinin bireyleri olarak üzerimize düşeni yapmalıyız.
“Bir çocuk, bir öğretmen, bir kalem ve bir kitap dünyayı değiştirebilir.” – Malala Yousafzai
Bir Cevap Yazın