Aslında bahsetmek istediğim şey birçok kez karşımıza çıktı ama çoğumuz buna, bu hisse dikkat etmedik, anlamadık. Tabi ki başarı ve büyük işler başarma yolunda birçok şey gerekir. İnanç, tutku ve en önemlisi sabır… Fakat o annelerimizin babalarımızın söylediği “garibanın çocuğu okuyor” klişesini ortaya çıkaran “Çobandı doktor oldu!” hikayelerinin gerçekleşmesini sağlayan şey “sorumluluk”tur.
Kendine, herhangi birine veya birilerine hatta belki bir ülkeye karşı bile hissedilir bu sorumluluk. Mesela Atatürk. Nasıl bu kadar büyük işler başardı? Keyfi istediği için mi? Yoksa milletine karşı, ülkesine karşı sorumluluk hissettiği için mi? Kesinlikle milletine ve ülkesine karşı sorumluluk hissettiği için çıktı bu meşakkatli yola. Yine mesela bir çoğumuzun annesi, babası memleketten göç etmiştir. Neden, yeni yerler görmek istediği için mi? Yoksa ailesinin karnını doyurmak için mi? Yine o “Çobandı doktor oldu!” haberlerinde ki kahramanımızı bu yola sokan, bu yolda devam ettiren sorumluluktur. Kendini o hayata ait hissetmiyordur, varolan düzende yaşamak istemiyordur, yani kendine karşı sorumluluk hissediyordur ve başarmak zorundadır. Ya da annesine veya babasına üzülüyordur, onların refah içinde yaşamasını istiyordur. Belki de daha büyük düşünüyordur; ülkesine, milletine, başka insanlara, bilime karşı sorumluluk hissediyordur, onlara katkıda bulunmak istiyordur da çıkmıştır bu yola.
Aslında sorumluluk=zorunluluk. Hepimiz birilerine karşı sorumluluk hissetmeliyiz. Hepimiz bu yükü taşımalıyız. Hepimiz ülkemize, milletimize, insanlara, mazlumlara, afrikada ki su dahi bulamayan çocuklara sorumluluk hissetmeliyiz. Ancak o zaman daha büyük işler başarmak için çabalayacağız.
Fotoğraftaki sporcular Tommie Smith ve John Carlos’da bu sorumluluk hissiyle çıktılar piste. Siyahilerinde Amerika’nın bir parçası olduğunu hem başarılarıyla hem de protestolarıyla tüm dünyaya gösterdiler.
Sorumluluk büyük olmanın bedelidir.
Bir Cevap Yazın