
Korku ve cesaret. İnsanları sıfatlandırmaya ve sınıflandırmaya yarayan, zıt gibi görünen iki kelime. Toplumumuzun büyük çoğunluğu “korkak”, küçük bir dilimi ise “cesur”.
Bana kalırsa bu iki kelime birbirini tamamlayan iki evrenin ismidir. Korku evresi; “bir tehlikenin uyandırdığı kaygıdır”. Eyleme geçmekten, bir haksızlığa ses çıkarmaktan korkarız. Belki eyleme geçmekten korktuğumuz sürece hayatlarımızda güzel şeyler asla olmayacak, belki haksızlıklara ses çıkarmadığımız sürece çok daha adaletsiz bir ülkemiz olacak. Korku budur. Peki cesaret nedir? Cesaret bence “korkunun üzerine gitmektir”. Korku olmadan cesaretin ne anlamı olur? Ancak korkularımızın üzerine gidersek o zaman cesur oluruz. Bir cesaret gösterebilsek hayatlarımızda çok daha güzel şeyler olacak, haksızlıklara ses çıkarabilsek çok daha adaletli bir ülkemiz olacak.
Önemli olan korkularımızın üzerine giderek cesur olmaktır. Sıfatlandırmayı ve sınıflandırmayı bırakıp insanların korkularının üzerine gitmesine yardımcı olmalıyız. Ne zaman toplumumuzun büyük çoğunluğu korkularının üzerine giderek cesaret gösterirse ancak o zaman güzel günler bizi bekliyor olacak.
“Bir adamın gerçekten cesur olabileceği tek andır, korktuğu an.” -Eddard Stark/Game of Thrones